15 Nisan 2012 Pazar


Sorun ne ?
Sorun, bugün dediğinizi yarın unutmanız.Unutmakla kalmayıp dediğinizin tersini yapmanız.
Sorun, bu tutarsızlığınızı masummuş gibi ‘zaman,hayat,değişkenlik’ kavramları altında sunmanız.
Sorun, bu kadar dengesiz olmanız dahilinde bile ‘güven’ den bahsedicek kadar bayağı olmanız.
Sorun, net olamamanız.
Sorun, ‘cepte tutma’ zihniyetiniz.
Sorun, korkaklığınız.
Sorun, yavşaklığınız.

Kelimeler parmak uçlarıma kadar geldi.
Parmak uçlarım gözyaşlarımı sildi.
Islandı kelimeler.
Dağıldı tüm harfler…

marilyn ile aynıymısız :)





Ben bencilim, sabırsızım ve biraz güvensizim.
Hata yaparım, kontrolsüzüm ve bazı zamanlar baş etmesi güç biriyim.
Fakat eğer benimle en kötü halimle baş edemezsen, beni en iyi halimde katiyen hak edemezsin.

- Marilyn Monroe






Erkeklerin kadınları kandirma gibi bir yeteneği yok aslında. Biz kendimizi kandırıyoruz, siz de bize inanıyorsunuz. ;)





 Aslında sizi kandırmışlar. Hiç görmediğiniz birini sevebildiniz mi? Ya da bilmediğiniz, dokunmadığınız, hissetmediğiniz bir şeyin varlığını kanıtlamaya çalıştınız mı? Neden yapmadınız? Zor mu geldi? Ah tabikide zor geldi. Çünkü hiç olmayan birşey için zaman harcamak, enerji kaybetmek, elinizi kaldırmak o kadar zor geliyorduki.. O zaman aşka neden inandınız? Adını aşk koyduğunuz varlıkların peşinden neden koştunuz? İnkar edilen duygular bunlar. Kendinize bile inkar ettiğiniz. Başkasının inanmasını beklemeden sadece ona inanmak, onun varlığını benimsemek.. Sabah uyandığınızda aklınıza ilk gelen, akşam yatmadan ilk hayalini kurduğunuz.. Bi anlık silgi verişlerinde, kalem istediğinde, paranızı uzatırken elinin onun eline değip geçmesiyle içinde oluşan ateşle suyun aşkı gibi.. Gözlerinin içine bakınca mide bulantının artması aklından geçen tek şey ‘şimdi sırası değil kendine gel’ demek gibi birşey.. Sevmek değil, tapmak değil, aşk desen yalan, sevda desen artık duman.. Anlatılmayan tarifsiz duygular bunlar. Bunlar içinize hapsolmuş, yüreğinize çivilenmiş, aklınıza işlenmiş duygular.. Bunlar pamuk prenses masalındaki zavallı tavşanın değersiz kalbi kadar acınası duygular.


8 Nisan 2012 Pazar



Sevgili eski sevgili defol git hayatımdan git ki benim içime böyle arada ateşler düşmesin seni hatırlamak zorunda bırakma beni .. Git basımdan yalnız bırak arama sorma mesajlarına cevap vermedim mi trip yapma .. Çünkü senin bana dediğin gibi ben Senin HİÇBİRŞEYİNİM.. Unutma beni en yakınımla aldatıp sonrada terk eden sendin ..Halbuki bana bir adım gelsen ben sana koşarak gelecekken 5 senemi uğrunda harcarken hiçbir şey dusunmedım çok sevdim ben senin o kahve gözlerini .. Senden sonra da aşık oldum öpüştüm başka dudaklarla ama kimse senin gibi öpemedi dudaklarımdan ..Kimse senin yerini tutamadı .. Ama sen bunu hiçbir zaman bilmeyecek ve öğrenemeyeceksin...